28 Aralık 2018
Dijitalleşme artık hayatımızın her alanında gerçekleşen kaçınılmaz bir dönüşüm sürecini ifade ediyor. Üstelik dönüşüm yalnızca teknolojiyi kapsamıyor, bu dönüşümün ekonomik, toplumsal ve hukuksal boyutları da devreye girerek bütüncül bir yaklaşım meydana getiriyor. İş modellerimiz, satış stratejilerimiz, reklam harcamalarımız dijital dönüşüm doğrultusunda kabuk değiştiriyor.
Rekabetin kıyasıya yaşandığı günümüzde, iş modellerimizi dijitalleşen dünyaya uygun hale getirmekten başka seçeneğimiz yok. Her geçen gün daha talepkâr hale gelen tüketicilere sağlıklı bir alışveriş deneyimi sunmak için süreçlerimizi gözden geçirmeli, eksiklikleri doğru saptayarak minimum bütçelerle en doğru adımları atmalıyız. Ekonomimizde yaşanan çalkantılı süreçler nedeniyle daralan pazar payından alacağımız hisseyi, gerçekleştirdiğimiz bu çalışmalar belirleyecek. Dönemin ihtiyaçlarını anlayan ve sürece adapte olabilen firmalar kriz dönemlerini daha sağlıklı geçirecek ve pazar paylarını maksimumda tutabilecek.
Ticarette uzun ömürlü olmak istiyorsak göz ardı edemeyeceğiz bazı gerçekler var. Bu gerçeklerden ilki; tüketiciler artık herhangi bir ürün veya hizmet için çarşı pazar dolaşmak istemiyor. Yeni tüketim anlayışında hedef kitlemiz, temel araştırmalarını ellerindeki telefonu kullanarak yapmak hatta mümkünse alışverişlerini online olarak tamamlamak istiyor. Bu da bizlerin dijital dünyada olmamızı zorunlu hale getiriyor. Sunduğunuz ürünler e-ticaret yoluyla satışı mümkün olmayan ürünler olsa dahi dijitalde var olmalı, showroomunuzu en iyi haliyle web sitenizde sergilemelisiniz. Eğer Google’da sizin sunduğunuz ürün aranıyor ve siz sonuçlar arasında yer almıyorsanız yeni bir müşteri kitlesine ulaşmanız nasıl mümkün olabilir? SEO veya Google AdWords’e yapacağınız ufak harcamalarla aramalarda öne çıkmanız ve yeni bir müşteri kitlesiyle tanışmanız mümkün hale gelecektir.
Geleneksel satış alışkanlıklarını değiştirmekte direnç göstermek yalnızca şirketinizin ömrünü kısaltır. Değişim uzun zamandır hayatımızın merkezinde ve bu noktadan sonra geri dönmek gibi bir alternatif yok. Yapabileceğimiz en sağlıklı şey sürece en hızlı adapte olmanın yollarını öğrenmek ve değişimi fırsat olarak kabul ederek farklılaşmanın yolunu açmaktır. Dijital dünyada kimse size ikinci bir şans vermez, kötü tasarlanmış, hatalı bir web sitesi sitenize ilk kez giren kullanıcıyı sonsuza kadar kaybetmenize neden olabilir. Bu nedenle dijitalleşme için yapılacak harcamaları fuzuli olarak görmemek, şirketinizin geleceği için atılan adımlar olarak kabul etmek gerekiyor.
İçinde bulunduğumuz dönem çoğu sektör gibi bizleri de olumsuz etkiledi, etkilemeye de devam ediyor. Ama bu bir süreç, elbette sona erecek ve cirolarımızın yükseldiği, satışlarımızın eski oranlara ulaştığı zamanlara ulaşacağız. Bu süreç bizlere risklere karşı önlem alarak ilerlemenin ve dijitalleşmenin önemini gösterecek. Ne kadar çok farklı platformda boy gösterirseniz pazar payınız da o oranda iyileşecektir.
Dijital dünyadan korkmamanız ve firmalarınızı yeniliklerle beslemeniz dileğiyle...