Pazarlamanın Kimyası

Küreselleşen Dünyada Endüstri 4.0 ve Yeni Dijital Medeniyetin Yükselişi

13 Temmuz 2023

Pandemi ile birlikte başlayan yeni dijital medeniyet dönüşümünde, insanlık tarihinde her zaman olduğu gibi önce toplumsal düzeni oluşturan çalışma ve üretim biçimlerimiz değişmeye başladı. Bu süreçte; ofislerin değişerek hibrit çalışma biçimine geçilmesi ve kurumların dijital teknolojilere olan bağlılığının artması, iş ve toplum yaşamında kalıcı olabilecek önemli dönüşümleri gündeme getirdi. Bu sırada; dijital teknolojilerin kullanılmasıyla birlikte kurum içinde yer alan her çalışanın bu gelişmeleri benimsediklerine ve çevik bir biçimde hayata geçirdiklerine tanıklık ettik. Öyle ki; salgınla birlikte yaygınlık kazanan ve derinleşen dijital medeniyet kurgusu, bundan sonra makro ve mikro olarak yaşamımızın her alanında etkilerini göstermeyi sürdürecektir. Gelecekte kültürel farklılıkların olmadığı böyle bir dijital medeniyetin merkezinde biyogenetik, algoritmalar ve yapay zekâ teknolojileri olacaktır. Bu yeni medeniyetin en önemli özelliği de insanın anlık hareketlerinin ve değişimlerinin sürekli izlenebildiği tekniklerle oluşturulan bir dijital kimlik ve kontrol sistemi üzerine inşa edilmesidir. Kişisel veri ekonomisi olarak adlandırılan bu yeni ekonomik düzende, veri setleri üzerinden neredeyse %98 doğrulukta tahmin yapabilen ve algoritmaların adeta algoritmasını yaparak geleceği dizayn edebilen yapay zekâ uygulamaları en gözde alanlar olacaklardır.

Büyük sıfırlama olarak isimlendirilen ve ilk olarak pandemi ile yoğun bir şekilde başlayan küresel dijitalizasyonun toplumsal boyutunu görmemiz ve çevrimiçi bir dünyada gelişmek zorunda olduğumuzu asla unutmamız gerekiyor. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, kurum içinde tüm çalışanlara çevrim içi bir dünyada gelişme fikrini ve anlayışını benimseterek dijital dönüşümün üstesinden gelebileceğimiz gerçekliğidir. Görüldüğü üzere, yeni dijital ekosistemin işleyişinin analiz edilmeye çalışıldığı bu yazımız, kurumların dijitalizasyonu ve dijital geleceği hakkında stratejik kararlar almanın önemini ortaya çıkarıyor.

Başarılı dijital organizasyonlarının sırrı sürekli değişen çevre ve belirsizliklerle dolu yeni dünya düzeninde tek çıkış yolunun teknoloji yönetimi olduğunu görmeleridir. Buna bağlı olarak da tüm dünyada ekonomilerin ve toplumların küresel bir dijitalizasyondan geçtiği şu günlerde organizasyonların teknoloji yönetimi yaklaşımıyla dijital dönüşümü tamamlamaları ve bu şekilde de dijitalleşmenin getirdiği fırsatları kaçırmamaları sağlanmalıdır. 

Anlaşılacağı üzere, salgın koşulları hayatımızdan çıksa bile, salgın koşullarının üstesinden gelmek için kullandığımız olanaklarla meydana gelen büyük sıfırlamanın getirdiği etkiler ve dönüşümler kalıcı olacaktır. Kısacası, önümüzdeki dünyayı anlayamadığımız takdirde, bilgimizin bir değerinin kalmayacağı günlerden geçiyoruz. Böyle bir değişim ve gelişim döneminde, iş dünyasını yeniden inşa etme ve kapitalizmi yeniden tasarlama en öncelikli konuların başında geliyor. Şu hâlde dijital dönüşüm sonrasında tüketici davranış ve beklentilerindeki değişim, tüketicilerin artık daha çevik, ulaşılabilir, temassız ve ücretsiz teslimat, iade seçenekleri gibi hizmetleri sunan hem dijital hem de kendilerine dokunabilen işletmeleri tercih etmek istediklerini gösteriyor. Görülüyor ki, yeni normal dediğimiz bu dönemde çalışma dünyasının nasıl geri dönülemeyecek biçimde değişeceğine ilişkin doğru öngörüler, işletmelerin dijital bir geleceğe uyum sağlamalarının sancılarını aşmalarında yardımcı olacaktır.

“Endüstri 4.0 çağında işletme yönetimleri, gelişmelere cevap verebilecek yönetimsel stratejilerini bir an önce geliştirebilmelidirler.”
İş dünyasının mevcut dinamiklerini Web.3.0, Web. 4.0 teknolojilerinin ve yapay zekanın yeniden şekillendirdiği bir ortamda, kurumlar yeni bir dijital medeniyetin içinde varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar. Makine ve mekanik teknolojilere dayalı bir ekonomi çağından dijital bir çağa geçişte yüksek performanslı işletmeler, dijital platformlar yoluyla çevrimiçi olarak çalışabilen iş modellerini kullanabilmede hızlı hareket edenler olacaklardır. Bu yüzden de 4. Sanayi Devrimi ile meydana gelen Endüstri 4.0’da işletmeler, bilişim teknolojisi ve endüstriyel faaliyetin beraber yürütülmesine imkân veren çalışma biçimlerini en iyi şekilde yöneterek rekabet üstünlüklerini koruyabileceklerdir. Nesnelerin interneti ve siber – fiziksel sistemlerden meydana gelen değerlerin tamamını ifade eden Endüstri 4.0 çağında işletme yönetimleri, bu gelişmelere cevap verebilecek yönetimsel stratejilerini bir an önce geliştirebilmelidirler. Bundan dolayı da akıllı fabrikaların oluşumuna ve üretim sahasında her bir verinin alınarak analizine olanak sağlayan Endüstri 4.0 koşullarında işletmelerin stratejilerini geliştirirken yeni nesil yazılım ve donanımları anlamaları ve yönetebilmeleri bir zorunluluktur.

İşletmenin geleceğine yönelik yatırım kararlarını alırken en önemli gösterge, işletmelerin sürdürülebilir rekabet avantajı kazanmasının sağlanmasıdır. Bunun için de kullanılması gereken yöntemlerin başında gelen teknoloji idaresi, bir işletmenin stratejik hedeflerine yön vermek ve hedeflerine ulaşabilmesi için gerekli olan teknolojik becerilerin planlanması ve yürütülmesi süreci olarak açıklanıyor. Bu noktada; yeni dijital medeniyetin alt yapısını oluşturan dijitalleşme, yapay zekâ ve blockchain teknolojisinin etkili bir şekilde yönetilmesinin gereği daha da önem kazanıyor. Özellikle bugünün sorunlarının dünün çözümlerinden kaynaklandığı gerçeğinden hareketle, işletmelerde teknoloji yönetimi odaklı doğru çözümlerle tüm dijital unsurları kullanarak geleceği bugünden yaşamak mümkün olacaktır. 

Bugün kullandığımız sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, robotik ve giyilebilir teknolojiler ve dijital uygulamaların hepsi 80’li yılların cep telefonları gibi düşünülebilirler, buna karşın tüm dijital ortamların birleştiği sanal bir evren fikri düşünülenden çok daha geniş bir kavramdır. Bu nedenle, dijital medeniyet kurgusunda teknoloji yönetimi odaklı olan işletmeler, sanal bir ekonominin oluşmasına ve işlemesine olanak sağlayabilecek blockhain teknolojisi sayesinde dijital evrende faaliyetlerini sürdürebilme imkânını elde edeceklerdir. Sizinle aynı fiziksel alanda olmayan tedarik zinciri üyeleriyle etkileşim kurabileceğiniz, bütün iş zamanınızı geçirebileceğiniz dijital evrende sürdürülebilir bir başarı için, işletmelerde dijital dönüşüm ofislerinin kurulması hızla yapılandırılmalıdır. Bunun gerçekleşmesi halinde de kurumların fiziksel-dijital hibrit gerçekliği düşünülerek, fiziksel nesneleri gerçek zamanlı olarak dijital ortamlara taşıyabilen işletmelerde hedeflenen katma değer ortaya çıkarılabilecektir.

YAZI HAKKINDA YORUMLAR
TİMDER Kurucu Üyesidir.