Hukuken

Bitcoin’in Hukuksal Yeri ve Vergisel Problemleri

19 Haziran 2018

İnternetin hayatımıza girişinin neredeyse 50. yılını kutlayabileceğimiz günümüzde internet hayatın her alanını etkilemektedir. Gün geçtikçe internete bağlanan kişilerin sayısı arttığı gibi internette bağlılık oranı da hayli artmaktadır. Pek çok alanda olduğu gibi ticarette de internet yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu da içerisinde yasadığımız teknoloji çağının doğal bir sonucudur. Teknolojinin hızla gelişerek insan hayatına etki etmesi, diğer alanlarda çalışan profesyoneller için olduğu gibi tacirler için de “işyeri” “iş günü” ve “iş saati” sınırlarının gelişmesine yol açtı. Buna ek olarak, internet aynı anda tek tıkla yüksek hacimli ve kompleks işlerin yapılmasına da olanak sağladığı için, işletmelerin giderek daha fazla ilgisini çekmektedir. Günümüzde bankacılık ve ödeme sistemlerinde yaşanılan kolaylıkların pek çoğu teknoloji alanında yapılan gelişmelerin doğal bir sonucudur. Ancak, gün geçtikçe bir önceki gün yenilik olarak hayatimizi kolaylaştıran gelişmeleri bir sonraki adıma taşıma adına 21. yüzyıl insanı elinden gelen çabayı göstermektedir. Son donemde herkesin dikkatini çeken yeni bir ödeme sistemi olarak vitrinde yeni ürün olarak yerini koruyan “Bitcoin” bu gelişmelerden sadece bir tanesidir. Bu makalede yıldızı parlayan bir ödeme yöntemi olan “Bitcoin” ile ilgili sınırlı bir değerlendirme yapılıp avantaj ve dezavantajları konusunda bir değerlendirme yapılacaktır.

Dünyada kabul gören tek bir ödeme yöntemi yoktur. Ödeme yöntemleri insanlığın var oluşuyla birlikte sürekli gelişmekte ve evrimleşmektedir. Ödeme yöntemleri trampayla başlayıp, altın ve gümüş gibi kıymetli madenlerin kullanılması ile gelişim göstermiş ve yaygın olarak da para ödeme aracı olarak ticari hayatta kullanım göstermiştir. Hatta günümüzde dahi, bankacılık ve ödeme sistemleri yöntemleri arasında en yaygın ödeme aracı olduğunu söylemek abartı olmayacaktır. Her ne kadar para dünyada kullanılan ortak bir ödeme aracı olsa da, paranın tanımı ile ilgili ortak bir tanımdan bahsetmek mümkün değildir. Bununla birlikte, doktrinde para, mal ve hizmetlerin bedeli ile borçların ödenmesinde kullanılan ve genel kabul gören her şey olarak tanımlanmaktadır. Tanımdan da görüldüğü üzere, para çok geniş olarak tanımlanmaktadır.(1) Paranın fonksiyonları bu anlamda tanımın kapsamını daraltma konusunda yardımcı olabilecektir. Paranın günümüzde pek çok işlevi/foksiyonu bulunmaktadır. Paranın fonksiyonları değişim/mübadele aracı olması, hesap birimi/değer olması ve tasarruf/değer biriktirme aracı olması şeklinde sayılabilir.(2) Öncelikle para, bir mübadele aracı olduğu için mal ve hizmetlerin satın alınmasında kullanılan bir değişim aracıdır. Paranın bu kadar popüler bir ödeme aracı olması, paranın sahip olduğu bir takım özelliklerden kaynaklanmaktadır. Paranın istikrarlı bir değere sahip olma özelliği, üretimi ve malların dağıtımını kolaylaştırmaktadır. Paranın bir diğer özelliği taşınabilir olmasıdır. Bu özellik sayesinde alışveriş işlemleri kolayca yapılabilmektedir. Paranın başka bir özelliği ise bölünebilir olmasıdır. Böylelikle küçük meblağdaki ödemelerin yapılması mümkün hale gelmekte; değişik ölçekteki alışverişlerin yapılması sağlanabilmektedir. Paranın fiziksel olarak ömürlü, dayanıklı olması da ihtiyaç duyulan bir diğer özelliğidir. Paranın çok sayıdaki alışveriş için kullanılabilmesi ve servet biriktirme aracı olabilmesi için kolay bozulur bir malzemeden olmaması gerekir. Ayrıca paranın homojenlik (yeknesaklık) özelliği, paranın kolay tanınması ve yapıldığı maddenin her yerinin aynı değerde olması anlamına gelir.(3)

Her yeni çıkan ödeme yöntemi, başka bir ödeme yönteminin eksikliklerini tamamlamak üzerine kurgulanmıştır. Tıpkı malın malla değiştirilmesi olan trampanın zorluklarını para ortadan kaldırdığı gibi, günümüzün hızla gelişen ekonomisinde paranın bir ödeme aracı olması da bir takım zorlukları beraberinde getirmiş ve bu zorlukların giderilmesi için de farklı çözümler ve yenilikler ortaya çıkmıştır. Özelikle 20. yüzyıla geldiğimizde internetin hayatımızın her alanına girmesi, ticaretin internet üzerinden yapılması, büyük perakendecilerin ortaya çıkması, işlemlerin uluslararası olarak yapılmaya başlanması bir ödeme aracı olarak paranın kullanılmasını güçleştirmiştir. Hal böyle olunca, elektronik ödeme yöntemleri olarak adlandırılan yeniliklerin kullanımı her geçen gün yaygınlaşmaya başlamıştır.

Elektronik Ödeme Yöntemleri

Günümüzde elektronik ödeme yöntemleri hayli gelişmekte ve gün geçtikçe çeşitliliğini artırmaktadır. Elektronik ödeme yöntemlerinden bazıları, kredi kartı, elektronik kredi kartı, mail order, sanal kredi kartı, kullan at kredi kartı, pay pal, elektronik para, e-cash, elektronik çek, smart kart, e-cüzdan, denklerarası/eşitlerarası (peer to peer) ödeme, mobil ödeme, escrip, IPIN, PcPay, First Virtual olarak sayılabilir(4). Bunlardan bazıları çevirim içi yani online internet üzerinden kullanılabiliyor iken bazıları ise çevirim dışı yani offline internete bağlı kalınmadan da yapılabiliyor. Konumuzla ilişkili olduğu için diğer elektronik ödeme yöntemlerine değinmeden elektronik ödeme yöntemlerinin bir tanesi olan elektronik paraya kısaca değinilecektir. Hukukumuz açısından özellikle ödeme ve menkul kıymet mutabakat sistemleri, ödeme hizmetleri ve elektronik para kuruluşları mevzuatı acısından mehaz kanun niteliği taşıyan Avrupa Birliği’nin 2009/110 sayılı Elektronik Para Kuruluşlarının Kurulması, Faaliyetlerinin Sürdürülmesi, Denetimi Direktifi’nin 2. maddesinde elektronik para şöyle tanımlanmaktadır: “Elektronik para, 2007/64 sayılı Avrupa Birliği Direktifi’nin 4.maddesinin 5 numaralı cümlesinde tanımlandığı üzere, ödeme işlemlerinin yerine getirilmesi için fon sağlanması amacı ile çıkarılmış ve onu çıkaran haricinde gerçek ve tüzel kişi tarafından kabul edilen, manyetik olanlar da dahil elektronik olarak onu ihraç edene karşı bir taleple temsil edilmek üzere depolanmış parasal değerdir(5).” 2007/64 sayılı iç pazarda ödeme hizmetleri ile ilgili Avrupa Birliği Direktifi’nin 4. maddesinin 5 numaralı cümlesinde ödeme işlemi; “alacaklı veya borçlu tarafından başlatılan, aralarındaki temel borç ilişkisine bakılmaksızın fon arzı, transferi veya geri alınması için yaptıkları bir işlemdir(6).” şeklinde tanımlanmaktadır. Türkiye’de ise bu konudaki Avrupa Birliği mevzuatı ile paralel bir yasal düzenleme olan 2013 yılında kabul edilen 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’un(7)  3.maddesinde elektronik paranın tanımı şu şekildedir: “elektronik para ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen fon karşılığı ihraç edilen, elektronik olarak saklanan, bu Kanun’da tanımlanan ödeme işlemlerini gerçekleştirmek için kullanılan ve elektronik para ihraç eden kuruluş dışındaki gerçek ve tüzel kişiler tarafından da ödeme aracı olarak kabul edilen parasal değer(7)”dir. Görüldüğü üzere elektronik para hakkında yapılan tanımlarda ortak nokta, elektronik ortamda saklanabilme özelliği ile elektronik parayı çıkaran kuruluş dışındaki kişilerce de kabul edilmesi özelliğidir. Mevzuattakinden daha geniş bir şekilde Keser Berber tarafından elektronik para “bir chip karta veya bilgisayara kopyalanabilen ve ödeme vasıtası olarak kabul edilen para birimi(8)” olarak tanımlanmaktadır. Doktrinde kabul gören elektronik paranı tanımı ise; “Elektronik para, sözleşmedeki para borcunun değeri ile orantılı şekilde elektromanyetik olarak kaydedilmiş ve kaydeden tarafın sözleşmesel ilişkisine dayalı olarak, transferi sözleşmeye uygun olarak parasal borcun yerine getirilmesi etkisi olan bir veri topluluğudur(9)”. Günümüzde E-Cash, CyberCash, Netcah ve Mondex gibi elektronik paranın pek çok değişik versiyonu kullanılmaktadır. Diğer tüm ödeme araçları gibi elektronik paranın da bir takım avantaj ve dezavantajları mevcuttur. Internet üzerinde alışveriş oranını artırabilme potansiyeli, anonim kullanılarak alışveriş yapılabilir olması, küçük alışverişlerde dahi düşük bir maliyetle kullanılması avantajlarından sadece birkaçıdır.

Elektronik paranın söz konusu avantajlarının bir ödeme aracı olarak kullanılan “paranın” dezavantajları olduğu rahatlıkla söylenebilir. Bu da aslında yukarıda ileri sürülen “her yeni ödeme yöntemi ve aracı, eskisinin eksiklerini/zaaflarını gidermek üzere ortaya çıkarılmıştır” tezinin haklılığını ortaya koymaktadır.

Bununla birlikte, elektronik para bünyesinde pek çok sorunsalı da barındırmaktadır. Elektronik para ile ilgili önemli sorunlardan bir tanesi işlem güvenliği ile ilgilidir. Özelikle sanal ortamda depolandığı için olası bir saldırıya karşı yeterince güvenilir olup olmadığı önemli bir sorundur. Bu alandaki başka bir çekince ise yasa dışı ekonomik faaliyetlerde kullanılabilir olma ihtimalidir. Bu da aslında elektronik paranın devletlerin “kara para ile mücadelesine gölge düşürmektedir” tezine bir argüman olarak ileri sürülmektedir. Diğer bir önemli endişe ise, elektronik paranın merkez bankaları tarafından arz edilen paraya alternatif bir ödeme aracı olarak gelişmesi ve elektronik paranın merkez bankaların parasını yok edebileceği ve para politikasını etkisiz hale getirebileceğidir.

Sanal Para ve Bitcoin

Her ne kadar doktrinde sanal para, elektronik paranın bir çeşidi olarak tanımlansan da, ulusal ve uluslararası mevzuata bakıldığında böyle bir kategorizasyonun yapılmadığı görülecektir. Zira Avrupa Birliği’nin 2009/110 Sayılı Elektronik Para Direktifi’ne göre Elektronik para, üç önemli özelliğe sahip olmalıdır. Buna gore:

  1. Elektronik olarak saklanabilir olmalı
  2. Elektronik para ihraç eden kuruluş tarafından kabul edilen fon karşılığı ihraç edilmeli
  3. Elektronik parayı çıkaranlar dışındaki kişiler tarafından ödeme aracı olarak kabul edilmiş olması gerekir(10).

Bu durumda, yukarıdaki tanıma göre, sanal paranın bir çeşidi olan Bitcoin’i, elektronik para olarak kabul etmek mümkün değildir. Konumuz esas olarak Bitcoin olduğu için Linden gibi diğer sanal paralar üzerinden durulmayacaktır. Bitcoin, elektronik paranın sahip olması gereken 1. ve 3. özelliği taşısa da 2. özelliği taşımamaktadır. Çünkü Bitcoin bir fon karşılığı değil, mining denilen işlemler karşılığında çıkarılmaktadır. Buna ek olarak, Bitcoin, 97/489/EC sayılı Tavsiye’de de “Ödeme Araçları” altında tanımlanmamış ve “Ödeme Servisleri”ni tanımlayan 2007/64/EC direktiflerinde de tanımlanmamıştır(11).

Ulusal hukukumuz açısından baktığında ise Bitcoin hakkında herhangi bir yasal düzenleme mevcut değildir. Ancak 25 Kasım 2013 yılında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından yapılan 2013/32 sayılı açıklamada, “Herhangi bir resmi ya da özel kuruluş tarafından ihraç edilmeyen ve karşılığı için güvence verilmeyen bir sanal para birimi olarak bilinen Bitcoin, mevcut yapısı ve işleyişi itibarıyla, Kanun kapsamında elektronik para olarak değerlendirilmemekte, bu nedenle de söz konusu Kanun çerçevesinde gözetim ve denetimi mümkün görülmemektedir” şeklinde bir beyanata yer vermiştir(12). Dolayısıyla bizim hukukumuz açısından Bitcoin’in, elektronik para tanımına girmediğini, en azından makalenin hazırlandığı tarih açısından elektronik para olarak kabul görmediğini söylemek mümkündür. Bitcoin, elektronik para tanımına girmediği gibi, ödeme aracı olarak da “yasal çerçeve” kapsamında bir korumaya da sahip değildir. Ancak henüz Bitcoin hakkında yasal bir düzenlemenin var olmaması, Bitcoinin var olduğunu ve ödeme aracı olarak piyasada işlev gördüğü gerçeğini değiştiremeyecektir.

Bugün itibariyle Bitcoin, Microsoft, Subway, worldpress.com ve Rakutan gibi devasa uluslararası firmaların yanında, start-up diye adlandırdığımız girişimci, erken asama firmalar tarafından da yoğun olarak kullanılmaktadır(13). Aynı zamanda Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkeler kendi sanal para birimlerini çıkarma girişimlerinin yanında, Bitcoini bir ödeme aracı olarak kullanmaktadırlar. Dört büyüklerden birisi olan uluslararası bağımsız denetim şirketi  PricewaterhouseCoopers Bitcoini bir ödeme aracı olarak kabul edeceğini kısa bir süre önce duyurdu(14).

Bitcoinin Vergisel Sorunu ve
Devletlerin Yaklaşımı

Bitocinin kaçınılmaz bir gerçek olduğunu fark eden bazı devletler ise Bitcoinin vergisel boyutuna dikkat çekip, çeşitli çalışmalarla Bitcoinin vergisel boyutuna çözüm bulmaya çalışmaktadırlar. Bugün itibariyle Bitcoinin vergilendirilmesi ile ilgili Finlandiya, Hollanda ve Polonya gibi ülkeler, kullanımını KDV açısından vergilendirilebilir olarak değerlendirmelerine rağmen, matrah konusunda bir görüş birliğine varamamaktadırlar. Kimisi “hizmet” kimisi de “mal” olarak değerlendirmektedir(15). Diğer devletlere bakıldığında ise, Avusturalya Bitcoinin alım satımını, brüt satış vergisi açısından hizmet sunumu olarak, Kanada vergisel açıdan mal olarak ele almaktadır. Türkiye’de ise Bitcoin yasal açıdan henüz ne olduğu belli olmayan ancak üzerinde çokça kelam edilen bir konu olarak varlığını sürdürmektedir.
Bitcoinin bu kadar yaygın kullanılmasına rağmen hala bir takım gerekçelerle yasal bir zemine oturtulamamasının çeşitli nedenleri olabilir. Devletlerin kendi para birimlerini koruma ve geliştirme arzusu bu konuda akla ilk gelebilecek bir gerekçe olabilir. Buna ek olarak, sanal ortamdaki saldırılar gerek girişimciler gerekse de devletler açısından önemli bir çekince olarak görülmektedir. Zira, online olarak devletlerin ekonomik sistemleri hedef alan saldırıların terör saldırısı kategorisinde değerlendirilmesi gerektiğine yönelik uluslarasi hukuk alanında yoğun olarak görüşler ileri sürülmektedir. Bunların yanı sıra, günümüzün ödeme sistemlerinde yoğun olarak mesai harcanılan alanlarından olan kara paranın aklanılmasında bir araç olarak kullanabilir olma ihtimali, başlı başına bir sorun teşkil ettiği çeşitli şekillerde dile getirilmektedir.

Bitcoine Yönelik Eleştiriler

Diğer tüm ödeme yöntemleri gibi Bitcoinin de dezavantajlar barındırması ve bu nedenle de girişimciler tarafından “güvenli bir liman olarak” kısa süre içerisinde görülmemesi anlaşılabilir bir durumdur. Zira bankaların iş hayatımıza girmesi yüzyıllara dayansa da hala geleneksel yöntemlerle ticaret ve yatırım yapılmaya devam edilmektedir. Ulusal ve uluslararası finansal krizlerin sebebiyet verdiği güvensizlik ortamı, finansal sistem içerisindeki risk yönetiminin başarılı olmaması gibi nedenlerle, toplumun büyük bir kısmının bankalara karşı bile hala tereddütlü olduğu günümüzde, insanların bir kısmı bankacılık sisteminden daha çok komsusuna güvendiği için “yastık altı” olarak adlandırılan geleneksel yöntemleri tercih etmektedir. Bu nedenle, kısa bir süre içerisinde Bitcoinin rüştünü ispat edip herkes tarafından kabul gören bir ödeme yöntemi olmasını beklemek doğru olmayacaktır. Ayrıca Bitcoine karşı başlatılan psikolojik savaş ortamında, yine de yoğun olarak kullanıldığını görmek şaşırtıcı bir sonuç olarak karşımıza çıkmaktadır. Söz konusu psikolojik savaşa son dönemlerde devlet kurum ve yetkililerinin de katılmış olduğunu görülmektedir. Gerek ABD’den (Fed (16)) ve gerekse de Avrupa Ülkeleri’nden (FSA İngiltere(17)) Bitcoinin, istikrarlı bir tasarruf aracı olmadığı şeklinde çeşitli açıklamalar yapılmaktadır. Aynı şekilde kısa bir süre önce Bakanlarımızdan Mehmet Şimşek ’de benzer kaygıları taşıdıklarını belirttiler.

Eleştirilere ve tüm çekincelere rağmen Bitcoin, bugün (11.04.2018) itibariyle piyasa değeri 6.938,0100 dolar civarında olup her geçen gün değeri ve popülerliği giderek artmaktadır.

SONUÇ

Sonuç olarak Bitcoin, teknolojinin ilerlemesine bağlı olarak ortaya çıkan ve ödeme yöntemleri alanındaki ihtiyaçlara bir cevap olarak doğmuştur. Tarihsel olarak henüz çok yeni olmasına rağmen, piyasada kendisinden hayli söz ettirmekte ve ödeme aracı veya yatırım aracı olarak giderek daha fazla kişi veya kurum tarafından tercih edilmektedir. Bitcoinin gelişimi ve iş hayatında yer alması, beraberinde bir takım sorunları da ortaya çıkarmaktadır. Herhangi bir devlet veya kurum tarafından piyasaya sunulmadığı veya garanti sağlanmadığı için “güven sorunu” ortaya çıkmaktadır. Hukuki olarak alt yapısı tam olarak kurgulanamadığı için vergilendirilme sorunu başlı başına bir gündem oluşturmaktadır. Tüm bu belirsizliklere rağmen, işlem ücretinin düşük olması, global olarak kolayca kullanılabilir olma özelliği ve diğer para birimleri karşısında giderek artan değeri, bugün itibariyle artan şekilde tercih edilmesinde önemli rol oynamaktadır. Buna ek olarak, sanal para diye adlandırılan yeni bir ödeme aracı olan ve giderek popülerliğini arttıran Bitcoin, “hukuki niteliği ne olacak?” sorusunun cevabı bir an önce gerek kanun koyucular tarafından gerekse de uygulamacılar tarafından cevaplandırılması gerekmektedir. Aksi halde, hukuki altyapı ve hazırlanacak güvenceler, uygulamanın gerisinde kalarak, ileride ekonomik iklim içerisinde geri dönülemez sorunlara yol açabilecektir.

KAYNAKÇA
Bank, E. C. (2012, october). https://www.ecb.europa.eu/home/html/index.en.html. https://www.ecb.europa.eu/home/html/index.en.html: http:// www.ecb.europa.eu/pub/pdf/other/virtualcurrencyschemes201210en.pdf adresinden alındı
Berber, K. (2002). internet üzerinde yapılan işlemlerde elektronik para ve dijital imza. Yetkin Yayınları.
Chokun, j. (2017, 12 6). who accept bitcoin as a payment? bitcoin.org: https://99bitcoins.com/who-accepts-bitcoins-payment-companies-stores-take-bitcoins/ adresinden alındı
Europa Regulatio, Directives and other acts. (20017). www.eur-lex.europa.eu: http:// eur-lex.europa.eu/LexUriServ/LexUriserv.do?uri=OJ:L:2009267:0007:0017:EN:PDF adresinden alındı
Güldalı, M. A. (2017). Bitcoin’in Vergilendirlmesi Ve Avrupa Birliği Yaklaşımı. Vergi Sorunları Dergisi, 37.
GÜNAL, M. (2010). Para Banka ve Finansal Sistem. Nobel Yayın Dağı, 7.
Hurriyet. (2017, 12 14). Hürriyet. www.hurrriyet.com.tr: FED “bitcoin istikrarlı bir tasarruf aracı değil”, http://www.hurriyet.com.tr/fedden-bitcoinle-ilgili-flas-aciklama-40677616 adresinden alındı
İnternational Portal Of The University Of Alicante. (tarih yok). electronick payment methods. www.uaipit.com: http://www.uaipit.com/files/ adresinden alındı
Resmi Gazete. (2013, 6 27). 20.06.2013 tarihinde kabul edilen 6493 sayılı Kanun 27.06.2013 tarihli, 28690 sayılı. Resmi Gzete. www.resmigazete.gov.tr. adresinden alındı
Russollilo, s. (2017, 12 12). https://www.wsj.com/articles. www.wsj.com: https://www.wsj.com/articles/pricewaterhousecoopers-accepts-fee-in-bitcoin-1512036992 adresinden alındı
BBC Türkçe, B. (2017, 12 15). BBC TÜRKÇE. http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42349256: http://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-42349256 adresinden alındı
Yüksel, A. E. (2014, 11). Elektronil Para, Sanal Para, Bitcoin ve Linden Doları’na Hukuki Bir Bakış. 177.

YAZI HAKKINDA YORUMLAR
TİMDER Kurucu Üyesidir.