Hukuken

Kripto Varlıklara İlişkin Yeni Düzenlemeler

03 Ağustos 2024

Ülkemizde yaşamaya devam ettiğimiz enflasyonist ortamda sadece yatırımcılar değil artık her birey elindeki varlığını korumak ve değerlendirmek için farklı yöntemler deniyor. Kimi zaman dövize geçiyor, kimi zaman altın ya da gümüş alıyor, kimi zamansa Türk Lirasına geri dönüyoruz. Son zamanlarda ise karşımıza daha sık çıkmaya başlayan bir alan var; kripto varlıklar.

Geçtiğimiz günlerde (30 Mayıs 2024) kripto varlıklara ilişkin düzenlemeler içeren Sermaye Piyasası Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edildi.

İlgili kanun teklifinin hukuki değerlendirmesinden önce gelin isterseniz kripto varlıkların ne olduğuna ve nasıl ortaya çıktığına birlikte göz atalım.

Kripto varlıklar; en basit tanımı ile blok zincir (block chain) teknolojisi kullanılarak dijital ortamda yaratılan, depo edilebilen ve transfer edilen varlıklara verilen genel addır. Kripto varlıklar denilince akla daha çok kripto para birimleri (Bitcoin, Etherium vb.) gelse de kripto varlıklar sadece kripto paralar ile sınırlı değildir. Son dönemde adını sıkça duyduğumuz NFT, Token ve Metaverse varlıklar gibi kavramlar da esasen kripto varlık kavramının bir alt parçasıdır.

Peki elle tutamadığımız, gözle göremediğimiz, fiziki olmayan bu varlıklar tam olarak nasıl oluyor da dünya finans piyasalarını alt üst edecek ve hatta değiştirecek kadar ileriye gidebiliyor?
Aslında sorunun cevabı insanlığın geçmişinde saklı. Bildiğiniz gibi insanoğlu ticarete ilk olarak takas yolu ile girdi. Siz elinizdeki bir varlığı, elinizde olmayan bir varlık ile değiştiriyor; böylece ihtiyacınızı giderebiliyordunuz. Yüzyıllar içinde insanoğlunun yerleşik yaşama geçmesi ve tarım devriminin gerçekleşmesi ile insanlar sahip olabilecekleri varlıkların gün geçtikçe arttığına ve bireysel takas hacimlerinin çok üzerinde bir ticaret ihtimalinin varlığına şahit oldular. Böyle bir noktada tam da yaşadığımız bu toprakların üzerinde Lidyalılar değerli maden olarak altın ve gümüşü karıştırarak ilk parayı buldular. Lidyalıların icat ettiği para esasen her bir ticari alışverişte bir ürüne karşılık yeni bir ürün verme derdini ortadan kaldırırken, depolama ve malın değeri gibi konularda da toplumsal bir mutabakata imkan tanıdı. İnsanoğlunun yerleşik hayatla birlikte kurmaya başladığı devlet mekanizması ise burada denetleyen ve düzenleyen rolünü üstlenmeye başladı.

Ticarette değerli madenlerin değişim aracı yerine bizzat kullanılması ihtiyacı doğup ticari alışverişlerdeki hacim arttıkça kağıt paralar ortaya çıktı. Esasen reel (maddesel) olarak değeri olmayan kağıt paralara bu denli büyük bir değeri yükleyen temel olgu insanların ve devletlerin mutabakatı ile vardığı uzlaşı oldu. Bugün de toplumsal uzlaşı ve mutabakat neticesinde para birimlerinin varlığını kabul ediyor; arz ve talep terazisinde de her gün bu para birimlerinin değerini insanoğlu olarak aslında yeniden belirliyoruz.

Kripto varlıkların ve özellikle kripto para birimlerinin değerini belirleyen de aslında bu toplumsal uzlaşı. Son 10 yıldır ortaya çıkan istatistiklere göre kağıt para kullanımımız her geçen gün azalıyor. Artık kredi kartları, sanal poslar ya da havale/eft gibi mekanizmalarla fiziken dahi paraya dokunmadan alışveriş yapıyor, para kabul ediyor ya da gönderiyoruz. Bugün kendini milyoner hatta milyarder olarak tanımlayan insanların varlıklarının çoğunu banka hesaplarında dijital olarak yazan rakamlar oluşturuyor. Paranın fiziki olarak depolanması ya da transferi konusunda ise artık bireyler neredeyse çok seyrek görev üstleniyor, bunu bankalar ya da finans kurumları aracılığıyla genellikle dijital olarak hayata geçiriyoruz.

İşte kripto varlıklar da paranın bu fiziki boyutunu ortadan kaldırarak sanal bir dünyada yeni bir para evrenini karşımıza çıkarıyor.

Peki haklı olarak kendimize şunu sorabiliriz. Gözümüzle görmediğimiz, elimizle tutmadığımız bir varlığa nasıl güvenip kullanabiliriz. Burada da aslında cevabı yukarıdaki satırlarda saklı iki unsur karşımıza çıkıyor: 1- Toplumsal mutabakat, 2- Denetleme ve düzenleme müesseseleri.

Esasen insanların kripto varlıkları kullanıma başlaması, Lidyalıların ilk parayı bulması gibi insanoğlunun toplu bir mutabakatından ibaret. Bu mutabakat, her gün değişen dünyamızda doğan yeni ihtiyaçlardan kaynaklanıyor ve ancak ortaya çıkan bu yeni varlığa olan güvenin ve itimadın artmasıyla pekişiyor. Peki kripto varlıklar nasıl işliyor?

Kripto varlıklar; blok zincir teknolojisi üzerinden hayat buluyor. Peki bu sistem nasıl işliyor?
Blok zincir teknolojisi, en özet haliyle ilişki düzleminde yapılan her hareketin diğer kullanıcılar tarafından da depo edilerek teyit edildiği teknolojiye deniyor. İsterseniz gelin bu teknolojinin nasıl işlediğine hep birlikte bakalım:

1) İşlem Oluşturma
Ali, Doğa’ya 1 Bitcoin göndermek istiyor. Bu, bankaya gidip “Doğa’ya 100 TL göndermek istiyorum” demek gibidir.

2. İşlemin Ağa Gönderilmesi
Ali’nin bu isteği, bankaya bildirilir. Ancak burada banka yerine, bu istek internetteki binlerce bilgisayara (blok zincir ağı) gönderilir.

3. İşlem Doğrulama
Ağdaki bu bilgisayarlar (madenciler), Ali’nin gerçekten bu parayı göndermeye yetkili olup olmadığını kontrol eder. Yani, Ali’nin hesabında gerçekten 1 Bitcoin olup olmadığını kontrol ederler.

4. İşlemin Deftere Yazılması
Bu kontrol işlemi tamamlandıktan sonra, Ali’nin işlemi dijital bir deftere (blok zincire) yazılır. Bu defter, herkesin görebileceği ve değiştiremeyeceği bir yerdedir.

5. İşlemin Tamamlanması
İşlem deftere yazıldıktan sonra, Doğa’nın hesabına 1 Bitcoin eklenir. Artık herkes Ali’nin Doğa’ya 1 Bitcoin gönderdiğini bilir ve bu kayıt kalıcıdır.

Peki bu karmaşık ve güvenliği konusunda insanlarda endişen uyandıran blok zincir teknolojisinin avantajları nedir?

1. Merkeziyetsizlik
Geleneksel Sistemlerden Farkı: Blok zincir teknolojisi, merkezi bir otoriteye (örneğin, bir banka veya kurum) ihtiyaç duymadan çalışabilir. Bu, kontrolün tek bir noktada toplanmadığı anlamına gelir ve güç dengelerinin dağılmasına olanak tanır.

Daha Yüksek Güvenlik: Merkeziyetsizlik, verilerin ve işlemlerin tek bir noktaya saldırıya açık olmadığı anlamına gelir. Böylece, bilgi güvenliği ve sistem bütünlüğü artar.

2. Şeffaflık ve Güvenilirlik
Herkes Tarafından Görülebilirlik: Blok zincir ağındaki tüm işlemler, ağa bağlı her düğüm tarafından görülebilir. Bu, işlemlerin şeffaf bir şekilde takip edilebilmesini sağlar.

Değiştirilemez Kayıtlar: Bir kez onaylanan ve blok zincire eklenen işlemler geri alınamaz. Bu, verilerin manipüle edilmesini önler ve güvenilir bir kayıt tutma sağlar.

3. Yüksek Güvenlik
Kriptografi ile Koruma: Blok zincirdeki her işlem, güçlü kriptografik yöntemlerle korunur. Bu, işlemlerin güvenliğini artırır ve yetkisiz erişimlere karşı koruma sağlar.

Dağıtık Veri Depolama: Blok zincirdeki veriler, ağdaki birçok düğümde depolanır. Bu, tek bir noktanın başarısız olması veya hedef alınması durumunda veri kaybını önler.

4. Daha Düşük Maliyetler ve Hızlı İşlemler
Aracıların Azaltılması: Blok zincir, işlemleri doğrudan taraflar arasında gerçekleştirme potansiyeline sahiptir, böylece aracıların maliyeti azaltır.

Hızlı İşlemler: Kripto para transferleri gibi blok zincir tabanlı işlemler, geleneksel finansal sistemlere kıyasla genellikle daha hızlı gerçekleşir.

5. İnovasyon ve Esneklik
Yenilikçi Uygulamalar: Blok zincir teknolojisi, akıllı sözleşmeler, tokenleştirme ve DeFi gibi yenilikçi uygulamaların geliştirilmesine olanak tanır.

Esnek ve Ölçeklenebilir Çözümler: Farklı blok zincir mimarileri ve protokoller, farklı iş ihtiyaçlarına göre ölçeklendirilebilir ve uyarlanabilir çözümler sunabilir.

Özetle; blok zincirin merkeziyetsizlik, şeffaflık, güvenlik, düşük maliyet, hızlı işlem, yenilikçilik ve esneklik gibi önemli avantajları bulunmaktadır. Bu özellikler, birçok endüstride ve uygulamada blok zincir teknolojisini cazip kılan temel unsurlardır.

Peki 30 Mayıs 2024 tarihinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen ve kripto varlıklara ilişkin düzenlemeler içeren Sermaye Piyasası Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi neleri içeriyor?
1. Kripto paralara ilişkin düzenlemeler Sermaye Piyasası Kanunu’nda yer alacak. Kripto varlık hizmet sağlayıcıların kurulabilmesi ve faaliyete başlaması için Sermaye Piyasası Kurulu’ndan izin alınması zorunlu olacak.

2. Platformlarda fiyatlar serbestçe oluşacak. Platformlar işlemlerin güvenilir, şeffaf, etkin, istikrarlı, adil, dürüst ve rekabetçi bir şekilde gerçekleşmesinin sağlanması, piyasa bozucu nitelikte eylem ve işlemlerin tespit edilmesi, önlenmesi ve tekrarlanmaması amacıyla emir ve işlem esaslarını belirleyecek, bünyelerinde gerekli gözetim sistemini kuracak ve her türlü önleyici tedbirleri alacak.

3. Müşterilerin kripto para transferlerinin gerçekleştirildiği cüzdanlara ve fon transferlerinin gerçekleştirildiği hesaplara ilişkin kayıtlar kripto varlık hizmet sağlayıcıları tarafından tutulacak. Tüm işlem kayıtlarının bütünlüğü, doğruluğu ve gizliliği sağlanacak. Müşterilerin kripto varlık transfer işlemlerinde, SPK ve Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı tarafından yapılan düzenlemelere uyulacak.

4. Platformların müşterilerine ait kripto varlıkları, müşterilerin kendi cüzdanlarında bulundurulması esas olacak. Müşterilerin kendi cüzdanlarında bulundurmayı tercih etmedikleri kripto varlıklara ilişkin saklama hizmetinin, Kurul tarafından yapılacak düzenleme uyarınca yetkilendirilmiş ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından uygun görülen bankalarca veya Kurulca kripto varlık saklama hizmeti sunma konusunda yetkilendirilmiş kuruluşlarca sunulması ve müşterilere ait nakitlerin bankalarda tutulması zorunlu olacak.

5. Kripto varlık hizmet sağlayıcılarının hukuka aykırı faaliyetleri ile nakit ödeme veya kripto varlık teslim yükümlülüklerini yerine getirememesinden kaynaklanan zararlardan kripto varlık hizmet sağlayıcıları sorumlu olacak. Kripto varlık hizmet sağlayıcıları, bilişim sistemlerinin işletilmesi, her türlü siber saldırı, bilgi güvenliği ihlalleri gibi fiillerden veya personelin her türlü davranışından kaynaklanan kripto varlık kayıplarından Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükmü kapsamında sorumlu olacak.

6. Müşterilere ait nakit ve kripto varlıklara ilişkin tedbir, haciz ve benzeri her türlü idari ve adli talepler kripto varlık hizmet sağlayıcıları tarafından yerine getirilecek. Müşterilere ait nakit ve kripto varlıklara adli makamlarca el konulması halinde, el konulan varlıkların Kurulca yetkilendirilmiş saklama hizmeti sağlayan kuruluşlar nezdinde oluşturulan cüzdanlarda muhafazası için gerekli tüm işlemler adli makamlarca tesis edilecek.

7. İzin almaksızın kripto varlık hizmet sağlayıcısı olarak faaliyet yürüttüğü tespit edilen gerçek kişiler ve tüzel kişilerin yetkilileri 3 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin günden 10 bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılacak.

YAZI HAKKINDA YORUMLAR
TİMDER Kurucu Üyesidir.