Dipnot (2017 Öncesi)

Y (Milenyum) KUŞAĞI

07 Ocak 2015

Dünya çapında jenerasyonlar X, Y ve Z kuşakları olarak adlandırılıyor. Geçtiğimiz sayıda tüm kuşakları genel bir bakış açısıyla değerlendirmiştik. Bu ay ise içinde bulunduğumuz dönem itibariyle iş dünyasında etkin rol oynayan Y kuşağını derinlemesine inceleyeceğiz.

Türkiye’de yaşayan 76.5 milyonluk nüfusun yüzde 35’ini Y kuşağı, yani “Milenyum kuşağı” denilen 1980-1999 arası doğanlar oluşturuyor. 2025 yılında işgücünün yüzde 60-75’inin Y kuşağı olacağı tahmin ediliyor. Yani 10 yıl içerisinde iş hayatının kuralları Y kuşağının özelliklerine ve beklentilerine göre yeniden şekillenecek. Bugünün çoğunluğu x kuşağından oluşan yönetici ve İK uzmanlarının en çok üzerinde durdukları soru ‘Y kuşağını nasıl yönetiriz’ sorusu. Y kuşağını yönetebilmek için önce onları dinlemek, ne istediklerini anlamak gerekiyor.

İngilizce’de Y harfi ile sesteş ‘why’ kelimesi “neden” anlamına geliyor. Bu kuşak ismini sorgulayıcı tavırlarından alıyor. Y kuşağı hayatın her alanını irdeliyor, eleştiriyor. Onlar “neden” sorusunu sormayı seviyorlar. Bu soruyu sorabilen insanlar otoriteye körü körüne boyun eğmiyor, haklarını korumaya çalışıyor ve adaletsiz olanla mücadele ediyor. Onlara göre gerçek mutlak değil, görecelidir.

Y Kuşağı kendinden önceki nesillerden oldukça farklı, değişken, itirazcı, tartışmacı, itaatsiz ancak sanıldığı gibi vurdum duymaz değil.

İş hayatında etkin rol oynayan Y kuşağı; özgür bir çalışma ortamı, işi nasıl veya ne zaman yaptıklarıyla değil işin sonucuyla ilgilenilmesini, kendi fikirlerinin alınmasını, takdir edilmeyi, kendilerine bir kariyer haritası çıkarılmasını, iş-özel yaşam dengesi, esnek çalışma imkanı, yöneticisinin yaptığı işe hakim olmasını istiyor. Ayrıca kendi işlerini kurmak istiyorlar, girişimci ruha sahipler. X kuşağının aksine bir şirkete girip emekli olana kadar o şirkette çalışmaları mümkün değil, eğer mutlu değillerse, iş monotonlaşmışsa veya o şirkette bir kariyer göremiyorlarsa anında iş değiştirme kararı alabiliyorlar.

Kariyer Y kuşağı için kendini gerçekleştirme aracı, iş değiştirme ortalaması Türkiye’de 2,4 yılda bir başvurdukları olağan bir süreç, esneklik ise olmazsa olmazları. 21. yüzyıl şirketlerinin, çalışanlarına sürekli ve etkin bir kariyer danışmanlığı sunması, iş değiştirmenin normal olduğunu ve bu gençlerin şirkette kaldığı süreyi uzatmak kadar, öpüşerek ayrılmanın da çok önemli olduğunu hatırlaması, şirket içi girişimciliğin çok kıymetli olduğunu bilmesi gerekiyor.

Bu kuşağı doğru yönetebilmek için onların mutlaka farklı ve özel yönlerinin ortaya çıkarılmasının sağlanması gerekiyor. Zaten tam da bu noktada Y kuşağı bir yetenek kaynağına dönüşüyor. Y kuşağı farklı bir sadakat anlayışına sahip. Bu sadakat duygusunu da kabul görmek, ilham almak, yaratıcılık yetkinliklerini kullanmalarını sağlamak, sürekli yenilenme isteklerini desteklemek, takım çalışmasını yapmak besliyor. Yöneticilerin de özellikle bu noktaları göz önüne alarak bir yönetim anlayışı geliştirmeleri gerekiyor.

Türkiye’nin Y kuşağı, profesyonel ve kişisel anlamda gelişebileceği, fikirlerine değer verilen ve mutlaka iş & yaşam dengesini koruyabileceği bir iş ikliminde kendini gerçekleştirmek istiyor. Türkiye’de bu sene 19 binin üzerinde üniversite öğrencisi ile yapılan bir araştırmaya göre gençler çalışacakları şirketin girişimciliklerini ve yaratıcılıklarını kullanmalarına olanak tanımasını, uluslararası açılımları olmasını ve mutlaka iş & yaşam dengesini gözetmesini istiyorlar.

Y kuşağının temel felsefelerinden biri de, bir kurumda kendilerini geliştirebilecekleri ölçüde çalışmak ve sonra daha uygun bir iş fırsatı bularak onu değerlendirmektir.

Türkiye’de kurumsal eğitimlerin ilk verilmeye başlandığı 1980’li yıllarda, o dönemde 30-35 yaşları arasında olan çalışanlar, kurumların kendilerine sunduğu; zaman yönetimi, stresle başa çıkma, temel yönetim becerileri gibi kişisel gelişim ve yönetim eğitimlerine katılmayı yersiz, hatta küçük düşürücü olarak algılardı. Y kuşağının temel felsefesi bunun aksine, bir kurumda kendilerini geliştirebilecekleri ölçüde çalışmak ve sonra daha uygun bir iş fırsatı bularak onu değerlendirmektir.

Y Kuşağı; teknoloji ile büyüyen ve işlerini daha iyi yapabilmek için teknolojiyi sonuna kadar kullanan bir kuşak. Bu kuşak, e-posta ve SMS ile iletişim kurmayı yüz yüze görüşmeye tercih ediyor ve geleneksel sunum teknikleri yerine online teknolojileri benimsiyor. Y kuşağı çocukluk dönemlerinde takım sporları, grup oyunları içinde daha fazla yer aldı. Bu nedenle, takım çalışmasına değer veriyorlar. Kendilerini yaptığı işe adıyor ve kabul görmek istiyorlar.

Y kuşağı, geribildirim ve yol gösterme anlamında ilgi odağı olmayı istiyor. Yaptıkları işlerden dolayı övülmek ve onaylanmaktan mutluluk duyuyorlar.

Yapılan bir sürü araştırma gösteriyor ki, Y kuşağı için ‘2P’ çok önemli. Peer (akranları) ve Parent (anne-babaları). Aile ile güçlü bir bağları var. Bu kuşağın ailelerine, ‘helikopter ebeveynler’ deniliyor.  Çocuğunun sorunu olduğunda ‘hooop’ aşağı iniyor, hallediyor, tekrar yukarı çıkıyor. Bu kuşak insanlarında yüksek bir özbenlik ve ebeveyn etkisi var. Y kuşağı için anne-baba, sonsuza dek en iyi arkadaş. Her işinde hep ailesine danışıyor. Aileleri tarafından, bir önceki kuşağın yaptığı hataları tekrarlamamaları için özenle yetiştirilen Y kuşağı gençleri, kendilerine daha fazla güveniyorlar.

YAZI HAKKINDA YORUMLAR
TİMDER Kurucu Üyesidir.