Türkiye İMSAD 38. Gündem Buluşmaları Gerçekleşti

18 Kasım 2020 Çarşamba

Sektörden Haberler
Türkiye İMSAD 38. Gündem Buluşmaları Gerçekleşti
Türkiye İMSAD 38. Gündem Buluşmaları Gerçekleşti
Türkiye İMSAD 38. Gündem Buluşmaları Gerçekleşti
Türkiye İMSAD 38. Gündem Buluşmaları Gerçekleşti
Türkiye İMSAD 38. Gündem Buluşmaları Gerçekleşti

Türkiye İMSAD (Türkiye İnÅŸaat Malzemesi Sanayicileri DerneÄŸi) tarafından 38’inci kez düzenlenen ‘Gündem BuluÅŸmaları’ toplantısı, 17 Kasım Salı günü BASF, GF Hakan Plastik ve Ytong’un katkılarıyla online olarak yapıldı. ModeratörlüÄŸünü Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu BaÅŸkan Vekili Ferdi ErdoÄŸan’ın yaptığı toplantının konuÅŸmacıları TMB (Türkiye Müteahhitler BirliÄŸi) Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Mithat Yenigün, GYODER (Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı DerneÄŸi) Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Mehmet Kalyoncu ve Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Tayfun KüçükoÄŸlu oldu. GYODER Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Yeniay’ın da katıldığı toplantıda konuÅŸmacılar, Türkiye’nin deprem gerçeÄŸi konusundaki deÄŸerlendirmelerini katılımcılarla paylaÅŸtı.

Can kayıplarının nedeni deprem değil ihmal ve kusurlu yapılar
Türkiye’nin deprem ülkesi olduÄŸunu ve yapıların proje sürecinden itibaren bunun unutulmaması gerektiÄŸini kaydeden TMB BaÅŸkanı Mithat Yenigün, “Son olarak İzmir depreminde yıkılan binalar ile yitirilen canlar, doÄŸru tasarımın, ehil müteahhitliÄŸin ve yapı denetiminin hayati önemini bir kez daha acı biçimde ortaya koymuÅŸtur.  Bu depremde en çok hasarın Bayraklı ve Bornova’da yaÅŸanmasında bu bölgelerde zemin etüdünün yapılmamış olmasının, planlama ve yapı tasarımı süreçlerinde zemin ÅŸartlarının dikkate alınmamasının etkisi görülmektedir. Dolayısıyla yaÅŸadığımız can kayıplarının asıl nedeni deprem deÄŸil ihmal ve kusurlu yapılardır” diye konuÅŸtu.

Yeterlilik sistemi önemli, etkin biçimde uygulanmalı
Türkiye’de ÅŸaşırtıcı olmakla birlikte yaklaşık 450 bin müteahhidin olduÄŸunu hatırlatan Mithat Yenigün, her müteahhidin her projeye uygun olmadığını ve bu çerçevede sektörde yeterlilik sisteminin etkin biçimde uygulanması gerektiÄŸini belirtti. Depreme dayanıklı yapılar için doÄŸru malzemenin ehil biçimde kullanılmasının ve yapı denetimlerinin de önemi üzerinde duran Yenigün, “Beton dökerken, demiri kullanırken, temel atarken özen gösterilmeli. Aksi halde bunlar o binanın ömründen götürür. Oysa ihmaller mevcut. Dolayısıyla nasıl güveneceksiniz? ‘Güven’ çok geniÅŸ kapsamı olan bir kavram. Bizde her geçen gün azalıyor. Dolayısıyla sektörde yeterliliklere göre sınıflandırma son derece önemli. Bu adımlarda liyakat sahibi STK’lar ve kamunun iÅŸbirliÄŸi de saÄŸlanmalıdır” dedi. TMB BaÅŸkanı Yenigün ayrıca, depreme karşı eÄŸitim ve farkındalığın önemini vurguladı.

Kentsel dönüÅŸüm sürecine bütüncül bakmamız gerekiyor
Kentsel dönüÅŸümün kentsel kalkınmanın bir parçası olduÄŸunu vurgulayan GYODER Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Mehmet Kalyoncu, “Kentsel dönüÅŸüm sürecine, riskli yapı stokunun yıkılıp yeniden yapılması olarak deÄŸil; ekonomik, sosyolojik, insani boyutlarını da düÅŸünerek bütüncül bir biçimde bakmamız gerekiyor. Türkiye’nin yapılaÅŸma alanında geçmiÅŸten bugüne yansıyan sorunlarının çözümü ve köklü bir deÄŸiÅŸimi için mevzuatın yetersiz olduÄŸunu düÅŸünmüyorum. Kentsel dönüÅŸüm sürecinde çoÄŸunlukla mülk sahibi ile anlaÅŸmazlıklar üzerinden oluÅŸan problemleri görüyoruz. Bence mülk sahibi ile uzlaşıda özel sektörün deÄŸil kamunun olması halinde güven ortamı oluÅŸur¬. Kentsel dönüÅŸümü baÅŸarmak ancak güven iklimi oluÅŸturarak, uyumlu bir ekip çalışması ile mümkün. Bu ekip çalışmasının kilit paydaÅŸları olan mülk sahibi, planlamacı, tasarımcı, geliÅŸtirici ve kamu; birbirine güvenen, prensipleri net bir iliÅŸki içerisinde bulunmalı. Bu güven ortamının tesis edilmesiyle kentsel dönüÅŸüm çok hızlanacaktır” dedi.

Türkiye altyapısını dünya standartlarının üzerine çıkardı
Türkiye’nin son yıllarda altyapısını dünya standartlarının üzerine çıkardığını belirten Mehmet Kalyoncu, ÅŸunları söyledi: "Türkiye altyapı geliÅŸtirmeyi nasıl bu kadar baÅŸarılı bir ÅŸekilde yapıyor? Türkiye’nin havalimanları, hastaneleri, otoyolları, enerji tesisleri, haberleÅŸme altyapısı, doÄŸalgaz depolama tesisleri gibi her boyutuyla düÅŸünülen çok saÄŸlam bir altyapısı var. Altyapının ne kadar önemli olduÄŸunu pandemi döneminde gördük. Tüm bunları yapan bir ülke üstyapısını geliÅŸtirmekte neden geç kaldı? Altyapıdaki baÅŸarımızı, üstyapının dönüÅŸümü için de gerçekleÅŸtirmemiz halkın katılımıyla mümkün. Altyapıyı geliÅŸtirmek kamunun kendi gayretiyle yapabileceÄŸi bir iÅŸ ancak üstyapıda kamu otoritesi ve toplumun birlikte gayret göstermesi gerektiÄŸi ortada. Bu yüzden toplumumuzun bu süreçlere katılma rızasını nasıl saÄŸlayabileceÄŸimize bakmamız lazım.”

Depreme hazırlık için güçlü bir platform oluÅŸturmalıyız
Kentsel dönüÅŸüm sürecinde, kentsel kaliteyi artırmak gibi bir fırsat olduÄŸuna dikkat çeken Mehmet Kalyoncu, “Biz sadece deprem olduÄŸunda deÄŸil, deprem olmasa da bir araya gelmeliyiz. Bilgi birikimimizi, tecrübelerimizi ve imkanlarımızı kullanacağımız, depreme hazırlık için seferberlik baÅŸlatacağımız bir platforma ihtiyaç var. Bugün bir araya geldiÄŸimiz toplantının en somut katkısının, depreme yönelik güçlü bir platform oluÅŸturmak için ilk adımın atılması olduÄŸuna inanıyorum. Bu platformda periyodik toplanılmalı, depreme hazırlık için hedefler konulmalı ve bu hedefler takip edilmeli“ diye konuÅŸtu.

Bilinçlenme seferberliÄŸi ile depreme karşı mücadeleyi artırmalıyız
"Tüm ÅŸehirlerimizde öncelik; depreme dayanıklı, çevre dostu yapılarla can ve mal güvenliÄŸini saÄŸlamak olmalı” diyen Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Tayfun KüçükoÄŸlu, ÅŸöyle konuÅŸtu: “CumhurbaÅŸkanımız, Ege depreminin ardından yaptığı açıklamada; ÅŸu ana kadar riskli yapı tespiti yapılan 1 milyon 395 bin bağımsız birimdeki kentsel dönüÅŸüm çalışmaları için 5 milyon kiÅŸiye yaklaşık 15,5 milyar liralık destek verildiÄŸini belirtti ve hala 6,7 milyon konutun dönüÅŸmesi gerektiÄŸini hatırlattı. Kentsel dönüÅŸüm eylem planına göre önümüzdeki 5 yılda da 1,5 milyon konutun dönüÅŸmesi hedefleniyor. Ortalama bir hesap yaptığımızda kamunun kentsel dönüÅŸüme destek için bugünkü fiyatlarla kira ve taşınma için 28 milyar TL, konut üretimi için ise 280 milyar TL kaynağı aktarması gerekecek. Ancak ülkemizin de sınırlı kaynakları olduÄŸunun farkındayız. Dolayısıyla bizlerin, binalarımızda deprem güvenliÄŸi konusunda tüm ümidimizi ucuz kredilere ve kentsel dönüÅŸüm desteklerine baÄŸlamadan, bilinçli hareket ederek, kendi kaynaklarımızı da zorlamamız gerekiyor. Bunun için de, toplumun motivasyonunu yükseltmeyi, bilinçlenmenin kuvvetlenmesini saÄŸlamayı ve depreme karşı mücadeleyi artırmayı amaçlamalıyız. 6,7 milyon konutta, TÜİK verilerine göre konut başına 3,4 kiÅŸi düÅŸtüÄŸünden yola çıkarak hesapladığımızda 22 milyon vatandaşımızın riskli binalarda yaÅŸadığını görüyoruz. Ortada böyle bir veri varken toplumun da artık acilen harekete geçmesi gerektiÄŸine inanıyoruz. Halkımızın kaynaklarını bilinçli bir ÅŸekilde buraya aktarması lazım. Bir can bile kurtarmak bizim gururumuz olacaktır.”

Ülkemize kalıcı fayda saÄŸlayacağımız bir seferberlik baÅŸlatmalıyız
‘Deprem GüvenliÄŸi Bilinç Endeksi’ oluÅŸturarak toplumu doÄŸru yönlendirmek için hep birlikte çaba gösterilmesi gerektiÄŸini vurgulayan Tayfun KüçükoÄŸlu, “Ticari menfaatlerden arınarak çıktığımız bu yolda, ülkemize kalıcı fayda saÄŸlayacağımız bu seferberliÄŸi, bugünkü Gündem BuluÅŸmaları’ndan sonra baÅŸlatabileceÄŸimize inanıyoruz. Bizimle aynı heyecanı taşıyan STK’lar ve kurumlarla güçlü bir platform oluÅŸturup, bilinçlendirme hedefiyle önemli adımlar atabiliriz. Güç birliÄŸini ne kadar geniÅŸ tutabilirsek, bu güç birliÄŸi ile alacağımız yol da, istikrarımız da, ülkeye saÄŸlayacağımız fayda da o kadar büyük olur” dedi. 

İnsanlar başını soktuğu evi sorgulamalı
Toplantının moderatörü Türkiye İMSAD BaÅŸkan Vekili Ferdi ErdoÄŸan, konut alırken deprem güvenliÄŸinin sorgulanması gerektiÄŸinin altını çizerek ÅŸunları söyledi: “İnsanlar, buzdolabı,  çamaşır makinesi satın alırken;  makinenin harcadığı enerjiyi ve enerji sınıfını sorgularken, otomobilin güvenlik sistemlerinden frenleme mesafesine, tükettiÄŸi yakıttan yol tutuÅŸuna kadar sorgulama yaparken; başını soktuÄŸu evin baÅŸta deprem olmak üzere yangın ve diÄŸer doÄŸal afetlere karşı dayanıklılığını, kendisine nasıl bir konfor, yaÅŸam ve hava kalitesi, enerji ve su tasarrufu ile atık yönetimi saÄŸladığını aynı duyarlılıkla sorgulamıyor. Sorgulamaya en azından kentsel dönüÅŸüm sürecinde yenilenen binalarla baÅŸlayabiliriz. Bu binaların gerçekten ne kadar dönüÅŸtüÄŸünün kullanıcılar tarafından takip edilmesi gerekir. Bu binaların Enerji Kimlik Belgeleri var mı? Ortam hava kalitesi nedir? Ses kirliliÄŸi var mı? Su tasarrufu nasıl? Depreme dayanıklılığı ne durumda? Yani konforun, can ve mal emniyetinin basit bileÅŸenleri, tüm insanlarımız için temel ihtiyaçlardır. Dolayısıyla lüks ile konfor birbiriyle karıştırılmamalı. Konut alıcısı güvenli yapı ile ilgili sorgulamayı bilinç eksikliÄŸinden dolayı atlıyor. Çünkü ya müteahhide ya arkadaşına ya da bulunduÄŸu bölgeye güveniyor. Oysa tüketici bilinçli bir ÅŸekilde, sisteme, müteahhitliÄŸe, kentsel dönüÅŸüme yönelik sorgulamasını yapmalı ve depreme karşı güvenli bir eve sahip olup olmadığını bilmeli.”

Depremde Marmara Bölgesi durursa Türkiye durur
Deprem riski altındaki Marmara Bölgesi’nin önemine dikkat çeken Ferdi ErdoÄŸan, sözlerini ÅŸöyle tamamladı: “Marmara Bölgesi durursa Türkiye durur. Bölgede 11 il bulunuyor, 26 milyona yakın insan yaşıyor. Nüfusun %30’dan fazlasının yaÅŸadığı Marmara Bölgesi, ekonomik büyüklüÄŸün de %50’sini üretiyor, istihdamın da 3’te 1’ini bünyesinde bulunduruyor. Bu nedenle Marmara Denizi’ndeki olası bir deprem sadece bu bölgenin deÄŸil, topyekun Türkiye’nin sorunudur. Sanayi, ticaret, üretim, ihracat çok ciddi zarar görür. Bu bakımdan can kaybı baÅŸta olmak üzere tüm risklerin önüne geçmek için doÄŸru yol haritasının çıkarılması gerekiyor.”

HABER HAKKINDA YORUMLAR
TİMDER Kurucu Üyesidir.