Covid-19’un İşletmelere Olan Finansal Etkileri ve Çözüm Önerileri

29 Haziran 2020 Pazartesi

Sektörden Haberler
Covid-19’un İşletmelere Olan Finansal Etkileri ve Çözüm Önerileri
Covid-19’un İşletmelere Olan Finansal Etkileri ve Çözüm Önerileri

Deloitte Türkiye tarafından hazırlanan COVID-19’un işletmelere olan finansal etkileri ve çözüm önerileri” isimli raporu sizlerle paylaşıyoruz:

Kuzey yarımkürede ilkbahar ve yaz aylarından itibaren hava sıcaklıklarının yükselmesiyle salgında bir yavaşlama olacağı ümit edilse de küresel salgının ne zaman sonlanacağına dair belirsizlik devam etmekte. Bu nedenle işletmelerin proaktif olarak hem operasyonel hem de finansal açıdan yaşanan sıkıntılara karşı direnç göstermesi ve potansiyel riskleri önlemek adına kararlı adımlar atmaları gerekiyor.

İşletmeler neden sorun yaşıyor?
◉ Azalan ve ne zaman geri döneceği belirsiz talep ve bozulan tedarik zinciri, işletmelerde nakit ve işletme sermayesi sorunları yaratıyor
◉ Üreticilere kritik bileşenleri teslim edemeyen tedarikçiler, üretim sürecini geciktiriyor veya durduruyor
◉ Tüketici talebindeki gerileme işletmelerin stoklarında yığılmaya neden oluyor ve işletmelerin envanterlerinin temizlenmesi giderek daha da zorlaşıyor
◉ İşletmelerin nakit sıkıntısı çeken müşterilerinden alacaklarını zamanında tahsil edilmesinde zorluklar yaşanıyor
◉ Kısa vadeli nakit akışı kısıtlamaları nedeniyle tedarikçi ödemelerinde de gecikmeler oluşuyor
◉ Ticari hayatın içinde kritik bir rol oynayan ve alacak finansmanı yöntemi olarak kullanılan vadeli çekler bu dönemde nakit akışında yaşanan sıkıntılar sebebiyle ciddi tahsilat sorunlarına yol açıyor
◉ Ayrıca vadeli çeklerin işletmeler tarafından teminat gösterilmesi sebebiyle vadeli çeklerin ödenememesi neticesinde finansman sorunları ve bunların hukuki sonuçları doğuyor.

Nakit ihtiyacı ve işletme sermayesinin yönetilmesi konusunda sorunlar yaşayan işletmeler için alınabilecek önlemler aşağıda özetlenmektedir:

01. Likidite Analizi ve Nakit İhtiyacı:
Sağlam nakit akış yönetiminin önkoşulu, disipline edilmiş nakit akış tahminidir ve işletmelerde öngörülebilirliği ve likiditeye odaklanmayı sağlar:
◉ Alternatif senaryolarla desteklenen 13 haftalık katı bir nakit akış tahmin süreci uygulanmalı
◉ İşletme genelinde Gelir Tablosu metrikleri yerine Nakit odaklı bir yaklaşım sağlanmalı
◉ Gelecek dönem boyunca nakit akışları detaylı olarak gözden geçirilmeli ve kısa/orta vadede nakit tasarrufu sağlayabilecek önlemler belirlenmeli
◉ Nakit bakiyeleri günlük olarak takip edilmeli
◉ Şirket/Grup içi nakit transferleri optimize edilmeli
◉ İşletmelerin nakit akış tahminleri revize edilmeli ve tüm varsayımlar test edilmeli
◉ Banka kredi sözleşmeleri gözden geçirilmeli, temel koşullar ve esneklik payları tespit edilmeli
◉ Yatırımcılar ve kredi verenler gibi kilit paydaşların güven ve desteğini sağlamak üzere düzenli iletişim sağlanmalı
◉ Ek sermaye olanakları erken aşamada araştırılmaya başlanmalı

02. İşletme Sermayesi ve Tedarik Zinciri
◉ Düşük talepten etkilenen işletmelerde üretim yavaşlatılana kadar stok fazlası yaşanabilir
◉ Nakit pozisyonlarını korumak isteyen müşteriler muhtemelen ödemeleri geciktirirken, tedarikçiler sipariş edilen veya teslim edilen mallar için ödeme yapılmasını beklemektedir
◉ Olumsuz etkilenmeyen taraflar erken ödeme indirimleri tercih edebilir
◉ Olumsuz etkilenen işletmelerde ise üretim ve tedariğin sürekliliğin sağlamak üzere kritik tedarikçiler ile düzenli iletişim kurulmalı
◉ Olumsuz etkilenen ana tedarikçiler belirlenmeli ve kısa ve orta vadeli alternatif tedarikçiler ile ilgili acil ve beklenmedik durum planları oluşturulmalı
◉ İşletmelerin ileriye yönelik siparişleri optimize edilmeli
◉ Müşterilerin beklentilerini yönetmek üzere müşterilerle yönetici seviyesinde düzenli etkileşim kurulmalıdır.

İşletme sermayesi üzerindeki baskının azaltılmasına yönelik çözüm önerileri:
Alacaklar

◉ Faturaların en kısa sürede ve zamanında kesilmesi
◉ İndirimli ödeme karşılığında daha kısa vadeli ödeme koşulları sunulması
◉ Yüksek montanlı müşterilere öncelik vererek nakit tahsilatların günlük olarak izlenmesi
◉ Müşterilerle anlaşmazlık ve geç tahsilat riskini en aza indirmek için proaktif iletişim kurulması
◉ Faktoring gibi finansman çözümlerini göz önünde bulundurulması

Envanter
◉ Sipariş miktarlarının minimize edilmesi ve dikkatli planlanması
◉ İndirimler veya online satışlardan yararlanarak yavaş hareket eden ve kullanılmayan stokların elden çıkarılması
◉ Hammadde ve ürün stok verilerinin güncel tutulması
◉ Konsinye stok fırsatlarının değerlendirilmesi
◉ Tedarikçilerinden erken teslimatın önlenmesi için koordinasyonun sağlanması

Borçlar
◉ Tedarikçi ödeme koşullarının işletmenin politikasına ve sektör standartlarına uygun olması
◉ Erken ödemelerden kaçınmak için sağlam bir ödeme politikası uygulanması
◉ Ödeme önceliğini belirlemek için işletme için kritik tedarikçilerin tespit edilmesi
◉ Ödemenin, üzerinde anlaşmaya varılan ödeme yöntemiyle gerçekleştirilmesi
◉ Ödeme vadesinin fatura tarihinden ziyade faturanın teslim alındığı tarihinden itibaren hesaplanması
◉ Tedarik zinciri finansmanını fırsatlarının değerlendirilmesi

Acil nakit ihtiyacı olan işletmeler için finansman çözümleri
Çoğu işletme için bu dönemde kaybedilen gelir, kalıcı bir zarara yol açarak likidite üzerinde ani ve beklenmedik bir baskı oluşturmakta. Birçok işletmenin, nakit akışlarını desteklemek üzere kısa vadeli çözümler üretmek için kredi verenlere başvurma ihtiyacı doğuyor. Bu çerçevede hazırlıksız yakalanan işletmelerin kısa vadeli işletme sermayesi ihtiyacının ölçeği ve aciliyeti, yöneticilerin kararlı ve hızlı aksiyon almalarını gerektiriyor.

Acil nakit ihtiyacı şirket yönetimlerini ve kredi verenleri çeşitli çözümler bulmaya yönlendiriyor. Mevcut kredi limitlerini kullanmak suretiyle nakit pozisyonlarını koruyabilen işletmelerin yanı sıra, bazı işletmeler geçici olarak daha yüksek kredi limitleri talep etmek veya mevcut kredi sözleşmelerindeki şartların yeniden düzenlenmesi için bankalara başvurma ihtiyacı duymaktalar.

Mevcut durum, alışılmadık şekilde sermayesi güçlü olan işletmeleri de etkilemekte. İşletmeler aşağıdaki sebeplerle mevcut bankaları ile ihtiyaç duydukları finansmanı müzakere edemeyebilirler:

◉ Bankaların kredi onay süreçlerinin gerekli fonlama ihtiyacını zamanında karşılayacak kadar hızlı olmaması
◉ Bankaların mevcut kredi ve risk limitlerinin sınırında olması
◉ Rotatif kredilerin limit aşımı veya temerrüd sebebiyle durdurulması
◉ Yeni fonlama için sunulan teminat paketinin yetersiz kalması
◉ İşletmelerin, bankaların standart ürün paketine uymayan şartlarda finansman arıyor olması

İşletmelerin kendilerine sorması gereken sorular:
01. Ne kadar süreliğine ve ne kadar finansmana ihtiyacımız var?

◉ Nakit akış tahminleri revize edilmeli. Muhtemel kredi verenlerin işletmenin potansiyel finansman ihtiyacını anlamalarına yardımcı olmak için varsayımlar gözden geçirilmeli ve alternatif senaryolar oluşturulmalıdır.
◉ İşletme sermayesi ile ilgili hızlı aksiyonlar alınmalı. Potansiyel kredi verenler, işletmelerin işletme sermayesini optimize ettiğini ve nakit akış avantajı sağlamak için hızlı ve somut önlemlerin önceden alınmış olduğundan emin olmak isteyecektir.
◉ Benzer şekilde, muhtemel kredi verenler, kısa ve orta vadede nakit akışını korumak için acil eylemlerin belirlendiğini ve önlemlerin alınmış olduğundan emin olmak istemektedir.

02. Yeni finansmanı mevcut sermaye yapımıza nasıl yerleştiririz?
◉ Mevcut kredi sözleşmeleri gözden geçirilmeli ve ilave borçlanma kapasitesi analiz edilmeli
◉ Ek borçlanma için gereken potansiyel teminat kaynakları belirlenmeli (gayrimenkul, envanter, alacaklar, diğer ipoteksiz varlıklar, iştirakler vb.)
◉ Yeni finansmanı destekleyecek teminat oluşturmak için, ticari alacak temliki, envanter, iştirak hissesi gibi alternatif teminat yöntemleri denenmeli
◉ Mevcut finansman yapısı ilave bir kaynağın sağlanmasını veya teminat verilmesini sınırlandırıyorsa gerekli onay talep süreci acil olarak başlatılmalı

03. Nereden hangi şartlarda borçlanabiliriz?
◉ Birçok işletme için mevcut kredi veren bankalar en iyi başlangıç noktası olacaktır ve mevcut paydaşlardan talep edilecek olan destek hızlı bir şekilde formüle edilmelidir.
◉ Bu dönemde işletmeler COVID ile mücadelede sağlanan devlet finansman teşviklerinden azami ölçüde faydalanmalıdır. Kamu tarafından sağlanan Çek kredisi, KGF kredisi, 3 aylık maaş kredisi vb. finansman alternatifleri değerlendirilmelidir. Ekonomik İstikrar Kalkanı Önlemleri arasında, banka kredi anapara ve faiz geri ödemelerinde 3 ay erteleme ve ilave finansman desteği, ihracatçılara sunulan stok finansmanı desteği, Kredi Garanti Fonu desteği, temerrüd durumunda mücbir sebep uygulaması, asgari ücret desteği, kısa çalışma ödeneği, vergi teşvikleri, reeskont kredilerinde vade uzatımı, çek ödeme destek kredisi ve Ekonomik İstikrar Kalkanı Kredi Desteği vb. imkanlar bulunmaktadır.
◉ Ayrıca kamu bankaları tarafından kobilere yönelik İşe Devam Kredi Desteği ile Türk bankaları tarafından dönemsel olarak etkilenen sektörlerde faaliyet gösteren işletmeler için 1 yıla yakın ödemesiz dönem içerecek şekilde yapılandırma imkânı ve personel ödemeleri için ilave limit imkânı sağlanmaktadır.
◉ Bunlara ilave olarak esnek, yaratıcı ve hızlı bir şekilde fonlama sağlayabilecek, uygun şartlar ve vadelerde kredi çözümleri sunan alternatif finansman kurumları, özel kredi fonları, aile ofisleri ve uluslararası kurumsal kredi veren özel durum fonları değerlendirilebilir.

Önerilen yaklaşım:
◉ Sürdürülebilir finansmanın sağlanması için alternatif seçeneklerin göz önünde bulundurulması faydalı olacaktır.
◉ Nakit akış tahminlerinin likidite sorunlarına işaret etmesi durumunda varlık bazlı finansman, rotatif kredi, işletme sermayesi finansmanı, alternatif finansman seçenekleri, birleşme ve satın alma gibi alternatif opsiyonların değerlendirilmesini öneriyoruz.
◉ COVID-19 ile ilgili finansman ihtiyacı aciliyet sebebiyle işletmeler için standart bir finansman olmayabilir ve uzman deneyimi ve rehberliği gerektirmektedir.
◉ İşletmelerin yönetim kurulları ve kredi verenler, finansman ihtiyacının ve olası senaryoların bağımsız bir danışman tarafından test edildiğinden ve iyi anlaşıldığından emin olmak isteyecektir.
◉ Bu çerçevede teminatlı ve teminatsız kredilerin yapılandırılmasında deneyimli, likidite ve işletme sermayesi iyileştirmelerine odaklanmış deneyimli ekipler görevlendirilmesini tavsiye ederiz.

HABER HAKKINDA YORUMLAR
TİMDER Kurucu Üyesidir.